Yaşama Dair Öğütler
Herkesin gönlünde yer etmek istersen,sözünü herkesin gönlüne uygun söyle.
Balıkçının oltasına taktığı et parçası, balıklara bir ikram, bir cömertlik değildir.
Halkın senin sözünle iş yapmasını istersen,önce kendi sözünle iş yap.
Düşmanın ne kadar zayıf olsa da sen onu hakir görme. Zayıf düşmanına, gürbüz bir düşmanmış gibi düşmanlık et.
“Akıllının düşmanlığı, cahilin sadakatinden,dostluğundan daha hayırlıdır.” Hz.Muhammed
Sözde kalan bilgi ruhsuzdur. Dinleyiciler üzerinde etki yapmaz. Bu yüzdendir ki;ruhsuz sözler söyleyen bilgin dinleyici arar durur
Dost yolunda edepsiz, korkusuz olan kişi başkalarının da yolunu vurmuş olur.Böyle kişi mert değildir namerttir
İş hayatı ile İlgili Öğütler
İnsanların barışları da savaşları da birer hayalden doğmaktadır. Öğünmeleri de, utanmaları da birer hayale dayanmaktadır.
Arzu et, iste ama ölçülü olsun. Bir saman çöpü bir dağı kaldıramaz.
Etrafında insan yüzlü bir çok şeytan vardır. Bu sebeple her ele el vermek, bağlanmak,intisab etmek uygun değildir.
İnsanlar duygusaldır. Ortalama zekanın üzerindeki kişileri genelde bastırma ya da kendi seviyelerine çekmeye çalışırlar.
Hisleri ile yaşayan, duygularının esiri olan kişi, düşmanını kendi dışında arar durur. Halbuki onun en büyük baş düşmanı, onun kendi içinde olan nefsidir.
Adam ol da, başkalarına tabi olma. Yürü kendi yolunu kendin seç. Mürşid bulmak arzusuyla şaşırıp kalma.
Bu dünyanın dedikodusu toz gibidir. Gönül aynasını örter. Sen aklını başına al da , bir zaman susmayı huy edin.
Bir söz vardır. Dünyayı yıkar , harap eder ;bir söz de vardır,ölü gibi cansız duran tilkiye aslan cesareti verir.
Eğer tamamıyla zorluklara daldınsa, daralıp kaldınsa sabret, çünkü sabır rahatlığın, genişliğin anahtarıdır.
Herkes kendi huyundan olanlara iyilik eder,yardımda bulunur. Kötü kişide böylece iş yaptım sanır.
Deniz ırmağın yatağına sığmaz.
Hür adamın tanıklığını dinle, kölelerin tanıklığı para etmez.
Bir sırrı, bir iki kişiye söyledin mi, artık o sırra veda et. İki kişiyi aşan bütün sırlar yayılır gider.
Eğer tevekkül edeceksen,çalışarak uğraşarak tevekkül et. Ekinini ek ondan sonra Allah’a tevekkül et.
Ey dil, sen tükenmez bir hazinesin hem de dermanı bulunmaz bir dertsin. Bu dil, çakmak demiri ile çakmak taşı gibidir. Dilden sıçrayıp çıkan söz ateşe benzer.
Cenabı Hakk buyurdu ki
“Ben bir kuluma isteyeceği şeyi vermeyecek isem. O isteği ona vermem. O isteği onun hatırına ve gönlüne getirmem.
“Bir işe tam sarılan kişi yanılmaz. Bir kimse bir şeyi ciddiyetle ararsa, bulur ve bir kimse bir kapıyı ısrarla çalarsa, içeriye girer.” Diye buyrulmuştur. Hadis-i Şerif
Bu dünya dağa benzer, işlerimiz, yaptıklarımız da seslenmek gibidir. Seslerimiz güzel de olsa, çirkinde olsa ,dağa çarpar, döner yine bize gelir.
Balıkçının oltasına taktığı et parçası, balıklara bir ikram, bir cömertlik değildir.
Halkın senin sözünle iş yapmasını istersen,önce kendi sözünle iş yap.
Düşmanın ne kadar zayıf olsa da sen onu hakir görme. Zayıf düşmanına, gürbüz bir düşmanmış gibi düşmanlık et.
“Akıllının düşmanlığı, cahilin sadakatinden,dostluğundan daha hayırlıdır.” Hz.Muhammed
Sözde kalan bilgi ruhsuzdur. Dinleyiciler üzerinde etki yapmaz. Bu yüzdendir ki;ruhsuz sözler söyleyen bilgin dinleyici arar durur
Dost yolunda edepsiz, korkusuz olan kişi başkalarının da yolunu vurmuş olur.Böyle kişi mert değildir namerttir
İnsanların barışları da savaşları da birer hayalden doğmaktadır. Öğünmeleri de, utanmaları da birer hayale dayanmaktadır.
Arzu et, iste ama ölçülü olsun. Bir saman çöpü bir dağı kaldıramaz.
Etrafında insan yüzlü bir çok şeytan vardır. Bu sebeple her ele el vermek, bağlanmak,intisab etmek uygun değildir.
İnsanlar duygusaldır. Ortalama zekanın üzerindeki kişileri genelde bastırma ya da kendi seviyelerine çekmeye çalışırlar.
Hisleri ile yaşayan, duygularının esiri olan kişi, düşmanını kendi dışında arar durur. Halbuki onun en büyük baş düşmanı, onun kendi içinde olan nefsidir.
Adam ol da, başkalarına tabi olma. Yürü kendi yolunu kendin seç. Mürşid bulmak arzusuyla şaşırıp kalma.
Bu dünyanın dedikodusu toz gibidir. Gönül aynasını örter. Sen aklını başına al da , bir zaman susmayı huy edin.
Bir söz vardır. Dünyayı yıkar , harap eder ;bir söz de vardır,ölü gibi cansız duran tilkiye aslan cesareti verir.
Eğer tamamıyla zorluklara daldınsa, daralıp kaldınsa sabret, çünkü sabır rahatlığın, genişliğin anahtarıdır.
Herkes kendi huyundan olanlara iyilik eder,yardımda bulunur. Kötü kişide böylece iş yaptım sanır.
Deniz ırmağın yatağına sığmaz.
Hür adamın tanıklığını dinle, kölelerin tanıklığı para etmez.
Bir sırrı, bir iki kişiye söyledin mi, artık o sırra veda et. İki kişiyi aşan bütün sırlar yayılır gider.
Eğer tevekkül edeceksen,çalışarak uğraşarak tevekkül et. Ekinini ek ondan sonra Allah’a tevekkül et.
Ey dil, sen tükenmez bir hazinesin hem de dermanı bulunmaz bir dertsin. Bu dil, çakmak demiri ile çakmak taşı gibidir. Dilden sıçrayıp çıkan söz ateşe benzer.
Cenabı Hakk buyurdu ki
“Ben bir kuluma isteyeceği şeyi vermeyecek isem. O isteği ona vermem. O isteği onun hatırına ve gönlüne getirmem.
“Bir işe tam sarılan kişi yanılmaz. Bir kimse bir şeyi ciddiyetle ararsa, bulur ve bir kimse bir kapıyı ısrarla çalarsa, içeriye girer.” Diye buyrulmuştur. Hadis-i Şerif
Bu dünya dağa benzer, işlerimiz, yaptıklarımız da seslenmek gibidir. Seslerimiz güzel de olsa, çirkinde olsa ,dağa çarpar, döner yine bize gelir.
Yorum Gönder