Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.)
sahabeleri ile birlikte bir mecliste otururken
Hz. Cabir'e döner ve ;
" Ya Cabir git evine ve eşine haber
ver.Sahabelerimle birlikte sizin eve
geleceğiz.Biliyorsun ki hepimiz açız ve
günlerdir bir şey de yemedik.Eşin yemek
hazırlasın, sen bize haber ettiğinde evine
geliriz." buyururlar.
Mutluluktan havalara uçan Hz. Cabir koşarak
evine gelir ve sevinçle hanımına ;
" Hanım hanım Efendimiz (s.a.v.) evimize
teşrif edecekler.Allah'ın Rasulü (s.a.v.) evimize
gelecek."
Hanımı da sevinçle ;
" Bey ne diyorsun bu çok güzel bir haber,
Allah'ın Rasulü'nün (s.a.v.) evimize gelecek
olması beni çok mutlu etti."
Hz. Cabir hanımına " Hanım Allah'ın Rasulü ve
sahabeler aç.Onlara hemen bir şeyler
hazırlayalım." deyince biraz önce seviçten
havalara uçan hanımının boynu yere düşer.
" Cabir evde hiç bir şey yok."
Hz. Cabir ;
" Hiç mi bir şey yok hanım ? "
Hanımı ;
" Sadece büyüdüğünde sütünden ve yününden
faydalanalım diye beslediğimiz oğlaktan ( bir
rivayete göre buzağı ) başka bir şey yok."
deyince Hz. Cabir " Allah'ın Rasulü (s.a.v.)
evimize aç gelecek ve biz onun önüne yiyecek
bir şey koyamayacak mıyız? " deyip getirir
oğlağı ve hanımıyla birlikte kesip yemek için
hazırlığa başlarlar.
Hanımı yemek hazırlıklarına başlayınca Hz.
Cabir, Efendimiz'e (s.a.v.) biraz sonra
yemeğin hazır olacağını haber vermek üzere
evden ayrılır.
Yemekle meşgul olan H.z Cabir'in hanımı bir
ara bahçeye doğru bakar ve süzülüp akan kanı
görünce bahçeye fırlar.
Az önce anne ve babasının oğlağı kesmelerine
şahit olan Hz.
Cabir'in oğullarından 6-7 yaşlarında olanı
babam oğlağı nasıl kesti gel sana göstereyim
derken 3-4 yaşlarında olan kardeşinin
boynunu kesmiştir.
Gördüğü manzara karşısında neye uğradığını
şaşıran Hz. Cabir'in hanımı telaş ve üzüntü ile
" Ne yaptın sen?" diye büyük oğluna çıkışınca
korkuya kapılan çocuk bahçenin duvarına
tırmanmaya çalışırken boynunun üstüne düşer
ve oracıkta ölür.
Ne yapacağını bilemeyen Hz. Cabir'in hanımı "
Allah'ım bu başıma gelenler nedir ? Bu ne zor
bir imtihan." diye ağlarken bir taraftan da ;
" Biraz sonra Cabir eve gelecek ve olanları
öğrenince defin işlemlerine başlayacaklar.A
llah'ın Rasulü (s.a.v.) de defin işleri ile
uğraşmaktan evimde yemek yiyemeyecek.Hem
en bahçeyi temizlemeliyim.Yemeklerini yesinler
sonra söylerim olanları." diye düşünür ve
bahçeyi temizler.Çocukları alır ve bir odaya
yorganın altına koyar.
Az sonra Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz.
Cabir ve sahabeleri ile birlikte gelirler.
Yemekler hazırdır.Allah'ın Rasulü'nün yemeğe
başlaması beklenmektedir sahabeler
tarafından.Çünkü Allah'ın Rasulü başlamadan
başlamaz sahabe.
Hz. Cabir'in hanımı ise içerde "Bir an önce
yeseler yemeklerini.Olanlar ortaya çıkmadan
ve tatları kaçmadan yesinler yemeklerini." diye
telaş içinde kıvranmaktadır.
Tam Rasulallah (s.a.v.) yemeğe
başlayacakken Hz. Cabir'e döner ve
" Ya Cabir bilirsin ben çocukları çok
severim.Senin iki oğlun vardı.Hele getir onları
da yemekten önce bi onları seveyim."
buyururlar.
Hemen hanımının yanına gider Hz. Cabir.
" Hanım Rasulallah (s.a.v.) çocukları
istiyor.Hele getir çocukları." der.
Hanımı;
" Cabir çocuklar yeni uyudular.Siz hele yemeğe
başlayın yemekten sonra getiririm." der.
Hz. Cabir içeri girer ve ;
" Ya Rasulallah (s.a.v.) çocuklar yeni
uyumuşlar.Yemekten sonra getireyim.Biz
yemeğe başlayalım." der.
Rasulullah (s.a.v.) ;
" Ya Cabir getir çocukları.Seveyim sonra yeriz
yemeğimizi." buyururlar.
Hz. Cabir tekrar hanımının yanına gider ve "
Hanım Rasulallah (s.a.v.) çocukları
istiyor.Hele uyandır çocukları getir." der.
Hanımı ;
" Cabir ben çocukları uyandırana kadar siz
yemeğe başlayın." der.
Tekrar Rasullulah'ın yanına giden Hz. Cabir ;
" Hanım çocukları uyandırana kadar biz
başlayalım yemeğe." deyince Rasulallah
(s.a.v.) ;
" Ya Cabir çocukları getir.Acelemiz yok biz
bekleriz." buyurur.
Hanımının yanına dönen Hz. Cabir ;
"Hanım Allah'ın Rasulü (s.a.v.) çocukları
bekliyor.Hazırla hemen getir." deyince Hanımı
da ;
"Tamam ben çocukları uyandırıp giydirene
kadar yemekler soğur.Siz başlayın yemeğe ben
çocukları getiriyorum." der.
" Ya Rasulallah (s.a.v.) hanım çocukları
hazırlayana kadar yemekler soğuyacak.Buyrun
başlayınız yemeğe.Birazdan çocukları
getireceğim." deyince de Rasulallah (s.a.v.) ;
" Cabir acelemiz yok.Bekleriz.Hele getir
çocukları." buyurur.
Yolda gelirken Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.)
haber getiren Cebrail (A.S.) ;
" Bugün Cabir'in evinde öyle bir sınav olacak
ki o ne derse desin çocukları isteyiniz."
demiştir.
Tekrar hanımının yanına giden Hz. Cabir ;
" Hanım erittin beni.Gidip gelmekten
yoruldum.Getir çocukları artık." deyince başı
önüne düşen hanımı Hz. Cabir'in elinden tutar
ve çocukların yanına götürür.Yorganı kaldırır.
Gördükleri karşısında ne yapacağını bilemeyen
Hz. Cabir odaya döner ve ;
" Ya Rasulallah (s.a.v.) çocuklar uyuyorlar.Biz
yemeğe başlayalım." der gayet üzgün ve
müteessir bir halde.
Allah'ın Rasulü (s.a.v.);
" Cabir hele getir çocukları biz bekleriz."
buyurunca Hz. Cabir ;
" Ya Rasulallah çocuklar uyumuşlar ama
uyanmıyorlar.Uyandıramıyoruz.Bizim
kudretimiz uyandırmaya yetmiyor.Buyrun siz
uyandırın." der ağlamaklı.
Allah'ın Rasulü (s.a.v.) kalkar ve çocukların
odasına gider.Hz.
Cabir'in hanımı ise hıçkıra hıçkıra ağlayarak "
Ya Rabbi canımı al.Rasulünü layıkıyla
ağırlayamadım." diye dua etmektedir.
Rasulallah (s.a.v.) elini yorgana uzatıp
kaldırdığı anda çocukların ikisi birden
Rasulallah'ın kucağına atlarlar.
Dizleri üzerine çöküp ağlamakta olan Hz.
Cabir'in mübarek hanımının ağzından şu
cümleler dökülür.
" Ya Rabbim sana şükürler olsun.Rasulallah
(s.a.v.) evimde yemek yiyecek."
İşte çocuğundan daha büyük bir sevgi
duydukları Peygamber'in (s.a.v.) aşkı onları
sahabe yapmıştır.Onları Peygamberlerden
sonra en yüce yapan bu hasletleri ve
samimiyetleridir.
Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) “Ashâbım
yıldızlar gibidir. Hangisine tâbi olsanız
hidayete erersiniz.” buyurduğu sahabe
efendilerimiz böyle idiler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) " Beni
annenizden, babanızdan, eşinizden ve
çocuklarınızdan daha fazla sevmedikçe gerçek
iman etmiş olmazsınız." buyuruyorlar.
Peki ne demek bu ? Bu nasıl olur ?
İşte Hz. Cabir'in ve zevcelerinin Peygamber
sevgisi ile bunu anlamış olduk.
Okuduysanız Paylaşalım
Bu güzel kıssayı Herkes okusun.
sahabeleri ile birlikte bir mecliste otururken
Hz. Cabir'e döner ve ;
" Ya Cabir git evine ve eşine haber
ver.Sahabelerimle birlikte sizin eve
geleceğiz.Biliyorsun ki hepimiz açız ve
günlerdir bir şey de yemedik.Eşin yemek
hazırlasın, sen bize haber ettiğinde evine
geliriz." buyururlar.
Mutluluktan havalara uçan Hz. Cabir koşarak
evine gelir ve sevinçle hanımına ;
" Hanım hanım Efendimiz (s.a.v.) evimize
teşrif edecekler.Allah'ın Rasulü (s.a.v.) evimize
gelecek."
Hanımı da sevinçle ;
" Bey ne diyorsun bu çok güzel bir haber,
Allah'ın Rasulü'nün (s.a.v.) evimize gelecek
olması beni çok mutlu etti."
Hz. Cabir hanımına " Hanım Allah'ın Rasulü ve
sahabeler aç.Onlara hemen bir şeyler
hazırlayalım." deyince biraz önce seviçten
havalara uçan hanımının boynu yere düşer.
" Cabir evde hiç bir şey yok."
Hz. Cabir ;
" Hiç mi bir şey yok hanım ? "
Hanımı ;
" Sadece büyüdüğünde sütünden ve yününden
faydalanalım diye beslediğimiz oğlaktan ( bir
rivayete göre buzağı ) başka bir şey yok."
deyince Hz. Cabir " Allah'ın Rasulü (s.a.v.)
evimize aç gelecek ve biz onun önüne yiyecek
bir şey koyamayacak mıyız? " deyip getirir
oğlağı ve hanımıyla birlikte kesip yemek için
hazırlığa başlarlar.
Hanımı yemek hazırlıklarına başlayınca Hz.
Cabir, Efendimiz'e (s.a.v.) biraz sonra
yemeğin hazır olacağını haber vermek üzere
evden ayrılır.
Yemekle meşgul olan H.z Cabir'in hanımı bir
ara bahçeye doğru bakar ve süzülüp akan kanı
görünce bahçeye fırlar.
Az önce anne ve babasının oğlağı kesmelerine
şahit olan Hz.
Cabir'in oğullarından 6-7 yaşlarında olanı
babam oğlağı nasıl kesti gel sana göstereyim
derken 3-4 yaşlarında olan kardeşinin
boynunu kesmiştir.
Gördüğü manzara karşısında neye uğradığını
şaşıran Hz. Cabir'in hanımı telaş ve üzüntü ile
" Ne yaptın sen?" diye büyük oğluna çıkışınca
korkuya kapılan çocuk bahçenin duvarına
tırmanmaya çalışırken boynunun üstüne düşer
ve oracıkta ölür.
Ne yapacağını bilemeyen Hz. Cabir'in hanımı "
Allah'ım bu başıma gelenler nedir ? Bu ne zor
bir imtihan." diye ağlarken bir taraftan da ;
" Biraz sonra Cabir eve gelecek ve olanları
öğrenince defin işlemlerine başlayacaklar.A
llah'ın Rasulü (s.a.v.) de defin işleri ile
uğraşmaktan evimde yemek yiyemeyecek.Hem
en bahçeyi temizlemeliyim.Yemeklerini yesinler
sonra söylerim olanları." diye düşünür ve
bahçeyi temizler.Çocukları alır ve bir odaya
yorganın altına koyar.
Az sonra Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz.
Cabir ve sahabeleri ile birlikte gelirler.
Yemekler hazırdır.Allah'ın Rasulü'nün yemeğe
başlaması beklenmektedir sahabeler
tarafından.Çünkü Allah'ın Rasulü başlamadan
başlamaz sahabe.
Hz. Cabir'in hanımı ise içerde "Bir an önce
yeseler yemeklerini.Olanlar ortaya çıkmadan
ve tatları kaçmadan yesinler yemeklerini." diye
telaş içinde kıvranmaktadır.
Tam Rasulallah (s.a.v.) yemeğe
başlayacakken Hz. Cabir'e döner ve
" Ya Cabir bilirsin ben çocukları çok
severim.Senin iki oğlun vardı.Hele getir onları
da yemekten önce bi onları seveyim."
buyururlar.
Hemen hanımının yanına gider Hz. Cabir.
" Hanım Rasulallah (s.a.v.) çocukları
istiyor.Hele getir çocukları." der.
Hanımı;
" Cabir çocuklar yeni uyudular.Siz hele yemeğe
başlayın yemekten sonra getiririm." der.
Hz. Cabir içeri girer ve ;
" Ya Rasulallah (s.a.v.) çocuklar yeni
uyumuşlar.Yemekten sonra getireyim.Biz
yemeğe başlayalım." der.
Rasulullah (s.a.v.) ;
" Ya Cabir getir çocukları.Seveyim sonra yeriz
yemeğimizi." buyururlar.
Hz. Cabir tekrar hanımının yanına gider ve "
Hanım Rasulallah (s.a.v.) çocukları
istiyor.Hele uyandır çocukları getir." der.
Hanımı ;
" Cabir ben çocukları uyandırana kadar siz
yemeğe başlayın." der.
Tekrar Rasullulah'ın yanına giden Hz. Cabir ;
" Hanım çocukları uyandırana kadar biz
başlayalım yemeğe." deyince Rasulallah
(s.a.v.) ;
" Ya Cabir çocukları getir.Acelemiz yok biz
bekleriz." buyurur.
Hanımının yanına dönen Hz. Cabir ;
"Hanım Allah'ın Rasulü (s.a.v.) çocukları
bekliyor.Hazırla hemen getir." deyince Hanımı
da ;
"Tamam ben çocukları uyandırıp giydirene
kadar yemekler soğur.Siz başlayın yemeğe ben
çocukları getiriyorum." der.
" Ya Rasulallah (s.a.v.) hanım çocukları
hazırlayana kadar yemekler soğuyacak.Buyrun
başlayınız yemeğe.Birazdan çocukları
getireceğim." deyince de Rasulallah (s.a.v.) ;
" Cabir acelemiz yok.Bekleriz.Hele getir
çocukları." buyurur.
Yolda gelirken Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.)
haber getiren Cebrail (A.S.) ;
" Bugün Cabir'in evinde öyle bir sınav olacak
ki o ne derse desin çocukları isteyiniz."
demiştir.
Tekrar hanımının yanına giden Hz. Cabir ;
" Hanım erittin beni.Gidip gelmekten
yoruldum.Getir çocukları artık." deyince başı
önüne düşen hanımı Hz. Cabir'in elinden tutar
ve çocukların yanına götürür.Yorganı kaldırır.
Gördükleri karşısında ne yapacağını bilemeyen
Hz. Cabir odaya döner ve ;
" Ya Rasulallah (s.a.v.) çocuklar uyuyorlar.Biz
yemeğe başlayalım." der gayet üzgün ve
müteessir bir halde.
Allah'ın Rasulü (s.a.v.);
" Cabir hele getir çocukları biz bekleriz."
buyurunca Hz. Cabir ;
" Ya Rasulallah çocuklar uyumuşlar ama
uyanmıyorlar.Uyandıramıyoruz.Bizim
kudretimiz uyandırmaya yetmiyor.Buyrun siz
uyandırın." der ağlamaklı.
Allah'ın Rasulü (s.a.v.) kalkar ve çocukların
odasına gider.Hz.
Cabir'in hanımı ise hıçkıra hıçkıra ağlayarak "
Ya Rabbi canımı al.Rasulünü layıkıyla
ağırlayamadım." diye dua etmektedir.
Rasulallah (s.a.v.) elini yorgana uzatıp
kaldırdığı anda çocukların ikisi birden
Rasulallah'ın kucağına atlarlar.
Dizleri üzerine çöküp ağlamakta olan Hz.
Cabir'in mübarek hanımının ağzından şu
cümleler dökülür.
" Ya Rabbim sana şükürler olsun.Rasulallah
(s.a.v.) evimde yemek yiyecek."
İşte çocuğundan daha büyük bir sevgi
duydukları Peygamber'in (s.a.v.) aşkı onları
sahabe yapmıştır.Onları Peygamberlerden
sonra en yüce yapan bu hasletleri ve
samimiyetleridir.
Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) “Ashâbım
yıldızlar gibidir. Hangisine tâbi olsanız
hidayete erersiniz.” buyurduğu sahabe
efendilerimiz böyle idiler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) " Beni
annenizden, babanızdan, eşinizden ve
çocuklarınızdan daha fazla sevmedikçe gerçek
iman etmiş olmazsınız." buyuruyorlar.
Peki ne demek bu ? Bu nasıl olur ?
İşte Hz. Cabir'in ve zevcelerinin Peygamber
sevgisi ile bunu anlamış olduk.
Okuduysanız Paylaşalım
Bu güzel kıssayı Herkes okusun.
DİNİ hikaye seven kardeşlerim bizi
TAKİP etsinler
TAKİP etsinler
Yorum Gönder